‘Her şey sona erdiğinde aklınızda dostlarınızın sessizliği kalacak’ ‘yenildiğinde değil düşmanına benzediğinde kaybedersin’ sözlerinin sahibi, bağımsız Bosna Hersek’in kurucu lideri ve ilk cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç, 19 Ekim 2003 tarihinde yaşama gözlerini yumdu.
Arkasında bıraktığı mücadele ise bağımsız bir Bosna’nın kurulup büyümesinin mihenk taşı oldu.
Bilge Kral lakaplı İzzetbegoviç’in ilham verici yaşam öyküsünü bu içeriğimizde sizler için derledik.
Yugoslavya’nın büyük bir gürültüyle yıkıldığı 1990’ların en mağdur halklarından birisi olan Boşnaklar, bu yıllarda ölüm kalım mücadelesi veriyordu.
Komünist rejimin ülke yönetiminde egemen olmasıyla birlikte dinlerin toplumsal hayattaki varlığı sınırlandırıldı. İzzetbegoviç, İslami bir fikriyatı savunduğundan ve ateizme karşı olduğundan Yugoslavya yöneticilerinin en önemli hedeflerinden biriydi.
1980’de Tito ölünce ülkenin nasıl yönetileceği konusunda anlaşmazlık ortaya çıktı. Bunun üzerine altı federal eyaletin her birinin cumhurbaşkanının sırayla bir yıl cumhurbaşkanlığı yapması üstünde uzlaşıldı. Bu gelişmeyle birlikte ülkede kısmen bir demokratikleşme sürecine girilmiş oldu.
Beş yıllık mahkumiyet süresi İzzetbegoviç’in hayatında büyük bir kırılma oldu. Hapiste düşünmeye, fikir üretmeye fırsat buldu. Bunun yanı sıra tanınırlığı çok artarak Boşnaklar arasında ulusal kahraman konumuna geldi.
Artık Yugoslavya’da savaş vardı. Uzun yıllardır birlikte yaşayan, birbirine komşuluk eden insanlar düşman olmuşlardı.
1994’ün sonuna gelindiğinde Bosna-Hersek’teki iç savaşın aldığı can sayısı 250.000’i, göçe zorladığı insan sayısı ise 1 milyonu aşmıştı.
Yine bu anlaşmaya göre Bosna Hersek Federasyonu; Boşnak, Sırp ve Hırvat yöneticilerin ortak kuracağı yönetimle idare edilecekti.